ah elit yar, vah hipster yar.
malumunuz, yabancı dizi veya siyenbisie dizisi dediğimiz camiada yeni sezon çoktan başladı, kimi dizilerin dördüncü bölümü dahi yayınlandı. serena'lar, dexter'lar, how I met çok bozdu'lar adeta havada uçuşuyor. benim ise bir süre iş güç nedeniyle elim tam anlamıyla armut topladı ve sonunda suçluluk duygusuna dayanamadım, geçenlerde bir gün oturdum ard arda dört dizinin yeni sezon ilk bölümlerini izledim; onların üzerine de hızımı alamayıp birkaç tane ikinci, üçüncü bölüm çaktım. neticede ben avustralya, yeni zelanda, tazmanya ve batı samoa adaları'nın resmi yengesi titrini1 kazanmazdan, anzak yarim'le "meraba meraba, du yu layk istanbul, bosforus blu mosk kebap veri nays, hmmm siz de mi morrissey" seviyesinin ötesine geçmezden önce her şehirli seküler orta-üst sınıf eğitimli türk genci gibi boş zamanlarımda "yalnızca siyenbisie dizileri izliyorum :))))" demekten hoşlanıyordum. ben buydum.
sersemlemiş ifademden şüphelenen anzak yarime durumu açıkladığımda ise, tam da bir avustralyalının gözüne sinek konmuş somalili çocuğa bakacağı gibi bir merhametle bana baktı. "ya üzülme canım ya, seni dizi izlemene rağmen seviyorum ben, sırf o yüzden düşük bir insan olarak görmüyorum seni. herkesin böyle zayıf noktaları olabilir, kimse mükemmel değil" demeciyle o dizi karşıtı, o protest tavrını vurguladı.
![]() |
Çanakkale geçilmez, ben izin versem How I Met Your Mother kadrosu vermez. |
ve kesin konuşacağım, bunları söylememle bir dönem gerçekten hür irademle mahallenin muhtarları izlediğimi hatırlamam arasında geçen dört, hadi bilemedin beş milisaniyede bir daha hiç olamayacağım kadar mutlu bir insandım.
gerçi mahallenin muhtarları izlemiş olmam o zamanlar anaokulunda olmama vakfedilebilirdi ama maalesef onunla da kalmamıştım. ben ne gecelerini seymen ağalar, zeynolar, memoliler ve çok benzerlerine vakfetmiş bir insandım. sonrasında oturdum, kendimi sorguladım, hayatımın bir noktasında şöyle ya da böyle izlemiş bulunduğum en kötü diziler listesi yaptım ve gençlere ibret olayım, utançla kıvranayım, bir daha yapmayayım diye bunu burada yayınlıyorum. işte o utanç listesinin ilk maddesi:
1. kınalı kar, 2004
tahmini izleme süresi: 15 bölüm
![]() |
It's gruesome that someone so handsome should care. |
diziden en çok akılda kalan karakter ise idealist emrah örtmen değil, huysuz ve tatlı nazar değil, türk dizi tarihinin en vurgulu konuşan karakteri olan cabbar ağa idi. "örtmeeeennnnnnnn, beeeennn saaaanaaaaa deeeeediiiiiiimm. caaaaaabbbaaaaarrr ağaaaaa, saaaanaaaaa deeeeedddiiiiii." şeklinde örnekleyebileceğimiz bir biçimde konuşan cabbar ağa sayesinde kınalı kar, 1.5 saati doldurma çabasında diğer dizilerden bir adım önde idi.
ailemin desteğiyle takriben 15 bölüm sonrasında kurtulabildiğim için maalesef sonunu burada aktaramadığım kınalı kar; annemle babamın yakın zamanda şehir dışına taşınması ve yaşadıkları köyün ilkokulundaki öğretmen, muhtar, ihtiyar heyeti gibi isimlerin hayatımıza girmesiyle bu aralar tekrar gündeme oturdu. şartlar müsait- muhtar amcanın bana göz koyması, sonrasında köy öğretmeninin bana aşık olması ve olayın duyulmasıyla birlikte babamın öğretmenin evinin önüne giderek "ÖRTMEEEENNNNN" diye bağırması gibi olaylar sonucunda kınalı kar tadını biraz olsun yakalayabileceğimizi umuyoruz.
"masum değiliz hiç birimiz"de gelecek bölüm: no 2 - melekler adası.
referanslar:
1 türkçesi bu, latincesi ise "iyi ki bir commonwealth üyesi ülkeden sevgili yaptı diye cambridge düşesi kate middleton olmuşçasına bir tribe girmek" şeklinde.